25 Şubat 2015

Bebek hazırlığı_2

Bebek hazırlığında en önemli konum bebek arabasıydı.
Aslında çevremde benden önce doğum yapmış ve tecrübe etmiş çok arkadaşım vardı. Pekçok marka modeli ilk ağızdan dinleme fırsatım oldu.
Herkesin ilk söylediği tek elle rahat kapanıp kolay taşınabilen bir model olmasıydı. Tek başına hem bebeği hem arabayı hatta elinizdeki çantaları taşımak çok zor bir iş. 

Travel sistem arabalar önce ilgi alanımdaydı ama koca tekerlerini küçük yerlerde sürebilmek çoğu kişi için zorluk sebebiydi. Belirli bir zamandan sonra araba değil baston pusetler kullanıldığı için ikinici bir masraf daha çıkacaktı. 

Biz en başından kullanışlı pratik ve uygun birşey aradığımız için chicconun Liteway plus modelinde karar kıldık. Ana kucağı gerektiğinde araç koltuğu olarak kullanılabiliyor. Birsüre sonrada ana kucagı çıkıp puset 3-4 yaşına kadar kullanılabiliyor. 

Araba kapandığında fazla yer kaplamıyor. Araç bagajına kolay sıgıyor. 

Bebeğimizin cinsiyeti belli olmadığından unisex renk kırmızıda karar kıldım. Yılda bir yada iki kez yapılan outlet indirimiyle piyasanın yarı fiyatına aldık. Ben kullanışından eşimse fiyatından gayet memnun kaldık. Bu tarz indirmler gerçekten hayat kurtarıcı.

Bunun yanında kanguruyla ilgili çok soru soranda var. İlk iki ay doktorlar kanguru kullanmayı önermeselerde evde gece cığlık cığlığa ağlamalrda çok kurtarıcım oluyor. Kendisini dışarda gezmeye çıkardığımızı zannederek uyutabiliyorum. Yada beş dk ekmek almak için koca arabayı malesef indirme lüksüne sahip değilim. Çok uzun sürmeyen maksimum on dklık yürüyüşler için ikinci kurtarıcımda bu.
Chicco go kanguru. Çok kullanmam diyerek 0-9 kg olanı almıştım. 0-14 olan bir boy büyüğüde var.

Bu şekilde değil genelde alttan destekliyorum. Henüz beline çok yük binecek durumda değil. Yan yatış pozisyonuda varmış onu henüz denemedim.
buda bir adet eylülipek cadısı gezmeye giderken :)))))

2 Şubat 2015

Doğum hikayem


Aslında bebek hazırlıkları yazılarım daha bitmedi ama doğum zamanı daha merak edilen bi konuydu. Öne aldım. 
Hamileliğim planlı değildi ama olursada hayır demediğimiz zamana bıraktığımız bir konuydu.Önümüzde eşimin askerliği vardı çünkü. 
Kasım 2013de o birliğine teslim oldu. Ben tek kişilik hayatımı yaşamaya başladım. Taaaa ki mart ayında hamile olduğum haberini alana kadar. Eşimin dönmesine 25 gün gibi kısa bir süre kalmıştı. Birkaç arkadaşım dışında eşim dahil kimseye söylemedim. Annem bile sonra öğrendi.
Böylece dokuz aylık serüvenimiz başlamış oldu.

Hastane olarak öncelikle Gebze Medikal Park hastanesini seçtik. Ama çok yoğun olması ve randevu saatlerinin sürekli sarkmasından dolayı iş yeriyle problem yaşadık. Doktorların çoğunun sezeryan taraftarı olduğunu öğrenince başka alternatifler aradık. Sağlık sigortam Anadolu sağlık merkeziyle anlaşmalıydı ama isteiğim doktor aşırı yogundu randevu bulamıyordum. 4 y sonra zorla randevu aldım. Böylece daimi hastalar arasına girebildim. 32. haftaya kadar herşey güzeldi. taki kendi doktorumunda hamile olduğunu öğrenene kadar. Düşük tehlikesi vardı. Ameliyat olmuştu ve onun doktoruda çalışmasını yasaklamıştı. Mecburen ve çekinerek hastanede başka doktor arayışına girdim. Dr Nuri Ceydeliyle yolumuza devam ettik. Bütün kontroller normal seyretti. Ama kızımın gelmeye niyeti yoktu. Ben normal doğum taraftarı oldugumdan bekleme kararı aldık. Bu konuda tüm kararı doktorum bana bıraktı.
9 aralık salı günü son kontrolum yapıldı ve hala nstde sancı yoktu. Artık tehlikeye girmemesi gerektiği konusunda Nuri bey beni uyardı ve sezeryan yada suni sancı hangisini istersin diye sordu. en geç 16 aralıkta bebeği almalıyız dedi. Suni sancı çekip doğuramamaktan korktuğumdan karar veremedim. Pazartesiye kadar düşün dedi. O stesle btün gün çarşı pazar yürüdüm. Dışarda son yemeğimi yedim. Kızıma birşeyler aldım. Eve geldim. Hatta misafir bile ağırladım. Akşam 10 gibi belim dayanılmaz derecede ağrıyordu. Bu kadar yürürsen vucut isyan eder dedim kendime. Yattım zorla uyudum. Gece 3 civarı ağrıyla uyandım. Klasik son günlerin ağrısı sandım. Ama bir farklılık vardı. Hemen elim saate gitti süre tuttum. Yarım saat içinde 10 dk arayla sancılarım kasılmalarım vardı. Sakin ol sanırım kızım tam gününde geliyor dedim.İnternetten çok doğum yazısı okumuştum. Herkes sancılar dayanılmaz hale gelmeden doktoru aramayın diyordu. bende heyecanla karışık uzun bir gün olacagı için uyudum. 
Sabah 7ye doğru eşimi işe gönderdim. Onu telaşlandırmadan biraz ağrım var her an telefon gelebilir haberin olsun hazırlıklı ol diyerek gönderdim. Aslında sancıarım 10dkdan düşmeye başlamıştı ama hala şiddetli değildi.
Yattım uyuyamadım. Kahvaltımı yaptım. Evi sildim süpürdüm. Kimseyi telaşa vermemek için sadece kardeşimi aradım. Hastaneye doluşmanın panik yapmanın anlamı yoktu. Saat 10a doğru sancılar 5dk ya indi ama yine şiddetli değildi. Eşimi aradım. Önlem için hastaneye gidelim gel dedim.Emin misin bak doğurmazsan sürekli izin vermezler dye dalga geçti :)
O gelince duşa girdim. sıcak suyla biraz oyalandım. Köpüklendim. Doğurursam pis kokmak istemiyorum dedim Saçıma fön çektim makyajımı yaptım. valizi alıp çıktık. Diğer hazırlıklar kalsın bakalım doğururmuyum diye şakalaştık.
Doktorum 10 aralıkta diğer hastanede olacğını söylemişti önceden. :Acilden giriş yaptım. Şansıma ameliyatı uzamış hastanedeydi. Hemen yanına gönderdiler. 
Önce nstye girdim. Oda ne gene sancı yok. Eşimle şakalaştılar. Muayene edeceğim birşey yoksa doğru evinize dedi. Asıl şaşkınlık çatı muayenemde yaşandı. Sancı sıfır ama 5 cm açılma vardı. Tüm randevularını iptal etti. Doğru doğum odasına dedi.
Biz şaşkın şaşkın odamıza gittik. Hemşireler ebeler gelip kendilerini tanıştırdı. Hepsi çok tatlıydı ama kusura bakmasınlar heyecandan hepsinin adını unuttum.
Yatışım yapıldı. Hasta önlüğüm giyildi hazırlıklarım yapıldı. 7 cme ulaştık. artık 2 -3 saate kucağına alırsın kızını dediler.O an korku heyecan herşey birbirine karıştı. Eşim bir an bile yanımdan ayrılmadı. saat 14 gibi doktorum geldi başlıyoruz dedi. şöyle ıkın böyle nefes al derken bir ara eşime korkuyorum vazgeçtim sezeyana alın beni dediğimi hatırlıyorum :)))))
şakalarla ağlamalarla 15 civarı son ıkınma hamleleri hadi yaparsın başarırsın gazlamaları derken doktor pat diye kızımı kucağıma attı. Çirkin mor şiş bişey kucağımda yatıyordu. O sıcaklığı aklıma geldikçe gözlerim doluyor. ilk buluşmamız muhteşmdi. Kızım kucağımda eşim hala elimi tutuyordu. Doktor eşime ne o şoka girdin diye takıldı bile :)
Bense simsiyah saçlı çirkin kuzumdan başka birşey görmüyordum.
Bebek doktorumuz kızımı hemen aldı. hızlıca kontrol etti. Ve ilk sütü emmesi için bana yaklaştırdı. O an hiç ayrılmasın benden dedim. Kızımda acıkmış ki bırakmak istemedi. Onu bakım odasına götürdüler babasıyla. Ben bir saat kadar daha odada kaldım. Dikişlerim yapıldı. Hasta bakıcım beni yıkadı temiz kıyafetler giydirdi. Biraz uyuyp dinlendikten sonra odama aldılar. 
Kızımda geldi ve üç kişilik kocaman bir aile olduk.
Tabi herkes şaşkın heyecanlı. yeni bir nefes ilk torun ilk amcalık ilk teyzelik ilk halalık hissi.
Ailemize hoşgeldin Eylül İpek. Minik tırtılım. Kozandan çıktın ve kelebek gibi geldin.




Normal doğum bir kadının sağlığı bedeni izin verdiği müddetçe yaşanması gereken bir duygu diye düşünüyorum. Acısı sancısı insanlar çok korkuyor. Korkutuluyor. Ama kucağınıza aldığınız an bütün herşey bitiyor. Sadece anlık bir acı. Gerisi çok güzel. Ben sadece bir hafta dikiş ağrısı yaşadım. Ama 3. gün evde bebeğimle tek başımaydım. Bakacak kimsem olmadığı için yalnızdım. Çok rahat işimi yapıp kızımla ilgilenebildim. Bu yüzden keyfi sezeryana karşıyım. Lütfen çevrenizde sırf korkuyorum acı çekemem diyenlere birkez daha düşün diyin. Ameliyat olmak inanın çok daha zor.
Kızımla hepinize güzel günler diliyoruz.