25 Temmuz 2011

GaLiBa eVLeNiYoRuM


Ev tutuldu temizlendi gelinlik filan aldındı çeyizim gitti derken ben hala evlendiğimin farkında değilim. Bugün kolilerimi açıp yerleştiriken anladım. ben EVLENİYORUM. Bu ev benim. Benim istediğim gibi benim düzenim. Ay biraz tuhaf bir duygu. Hem heyecanlıyım hem hüzülü. Ama heyecan kısmı daha ağır basıyor.
Sıla'ya özendim. Yattım kartonların arasına.Bunlar daha çıkan ilk çöpler. Acaba toptan biriktirip belediyeyi arasam gelip alırlarmı? Geri dönüşüm için benim evden başlasalar yeterli :D

14 Temmuz 2011

DüĞüN HaZıRLıKLaRı VoL1

Aslında blogumu boş bırakmayı sevmiyorum. Ama bu tembellik yokmu. İlacı filan varsa kullanmak istiyorum. Bu aralar kendi evimin temizliği annemin taşınmasıda üstüne eklenince inanılmaz boşladım işlerimi. Hazır annem taşınacak ben toparlanacağım deyip taşınmadan önce kesebildiğim kadar kumaş kestim. Hazırladm. Bazısını dayanamayarak diktim. Ozaman fotoğraflayıp daha sonra kullanırım diyerek bir kenara ayırmıştım. Malum uzunca bir süre birşey dikebileceğimi sanmıyorum. Elimde kalanları bitirirsem şükredeceğim. Çünkü aklımda delice bir fikir var sadece araştırmalarımı bitirmem için biraz daha zamana ihtiyacım var.
Neyse benim gevezeliğim bitmez :)
Kocişimle bir süredir hobimiz ki aslında mecburiyetten alışveriş merkezlerini gezmek. Hatta bizimki gezmekten öte taciz etme boyutuna kadar geldi. Herhafta sonu yakınımızda olan pek çok yeri gezdik. Her mağazada değişik fikirler edindik. Bunların başında benim dekorasyon merakımdan dolayı incik boncuk mağazalar oldu.
Hazır dikişe el attım dedim. Önce basit şeyler dikeyim elimi alıştırayım. Sanki çok dikiş biliyorumda basit yada zor olduğuna karar verebiliyorum.
English Home bana en çok ilham veren yer oldu. Önce ürün beğendim. Neler kullanışlı olur diye bakındım. Birkaç şeyde karar kıldım. Sonra mutfagımın renklerini düşünüp güzelce turuncu yeşil keten kumaşlar aldım. Buraya kadar herşey normalde hesap yapmadan ölçmeden neden kumaş aldığımı bilmiyorum :)
En basit haliyle fırın eldiveniyle başlamaya karar verdim. Önce bir kağıda elimin şeklini tutacak gibi çizdim.Dikdötgen halinde boyunu belirledim.Birer tane turuncu ve yeşil parçalar kestim. Dikdötgen parçamın iki katı ölçüsünde krem rengi kumaştan  parça hazırladım.

Astarla aynı boyda birde elyaf parça yaptım. Renkli iki parçayı yanyana diktim. arasına elyaf üstünede krem rengini  koydum.

  Yanlamasına göz kararı aralılarla dikmeye başladım.
Hesaplamadığım tek şey elyaf kayıp taşmaya başladı. İğneleyip tutmaya çalıştım. malesef elyaf dikmek bana zor geldi :(
Bir taraf bitince karşı köşedende yanlamasına yeniden diktim. Sonuç İç astarı böyle
Dışı böyle oldu
İkiye katlayıp el şeklinde diktim.

Aslında hayalimdeki gibi mükemmel olmadı ama idare eder. Dikiş isteğimi kırmak istemiyorum :) Baş parmağım biraz içinde sıkışıyor çünkü payını verirken üstteki dikişlerin galiba biraz çekeceğini düşünmedim.
Ama olsun işimi görüp idare edeceği kesin.
Henüz bitirmedim altında görünen elyafları kumaşla kapatacağım. Onuda mutfak masama runner yapmayı planladığım  turunculu yeşilli keten kumaşla yapacağım.Henüz istediğim kumaşı bulamadım. Şimdilik beklesin daha düğüne üç ay var :)

Ben bu gazla o zaman altı tanede amerikan servisi kestim. Diktim. Bir ara onlarıda eklerim.İnşallah.

5 Temmuz 2011

GiT GeL (88)

Tuhaf bir başlık oldu ama sanırım evlilik hazırlığında olan birisi için aslında sürekli tekrarlanan bir durum bu. İki yazı arasında 40 gün geçmiş. Sanırım sayılı gün gerçekten çok çabuk geçiyor. Bu sürede çok şeyler yaşadım. Sanırım en değişik olanı evli olmak ama hala annemle yaşıyor olmak. Bu hafta koşturmacaya başlıyorum. Esas evlilik hazırlığı şimdi başlıyor.